Türkiye’de henüz Belediye yasasında yer almadan kurulan ve yaptığı çalışmalarla öncü olan Çanakkale Kent Konseyi, 10. yılını kutladı.
Çanakkale Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Saim Yavuz ve yürütme kurulu üyelerinin ev sahipliğini yaptığı 10.yıl gecesine Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve eşi Hale Gökhan, Kent Konseyi Meclislerinin yürütme kurulları, çalışma gurupları, Kent Konseyi Yürütme Kurulu’nda 10 yıllık süreçte görev alanlar, mahalle muhtarları katıldı.
“Türkiye’de öncü olduk”
2004 yılında göreve geldiği günden itibaren sürecin içerisinde olduğunu ve desteklediğini bildiren Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; “Kent Konseyi benim belediye başkanlığımla yaşıt. 2004 yılında seçimle göreve başladıktan itibaren Yerel Gündem 21 süreci içerisinde onun bir finali olarak Kent Konseyi oluşumuna yoğun çabalarla devam ettik. Sivil insiyatifteki arkadaşlarımızla büyük uğraşlar sonucunda Kent Konseyi oluşumunu gerçekleştirdik. Çalışma gurupları ile süreç ilerledi. Türkiye’de bu alanda önder olduk. Kent Konseyleri o zaman belediye yasası içine girmemişken Çanakkale olarak süreci tamamladık” dedi. Başkan Gökhan şunları söyledi; “İlerleyen dönemde 5393 sayılı belediye yasasının içerisine belediyelerin Kent Konseyi kurmaları amir hüküm olarak yazıldı. Yasa ile ortaya çıkan Kent Konseyi bizim düzenlediğimiz Kent Konseyi’nin daha gerisinde daha az katılımcıydı. Biz daha katılımcı Kent Konseyi sürecini yaptık. Yasadaki amir hüküm yerine getirildi. Kent konseyi kaldığı yerden devam etti. Kent Konseyleriyle ilgili iki yaklaşım var: Birincisi Belediye Başkanlarının Kent Konseylerinin işine karışması, başkana bağlı olması gibi bir algı var.” Kent Konseyi nerden çıktı, benim aklım bana yeter” diye düşünen Belediye Başkanları var. İkincisi halkın, kenttaşların Kent Konseyini yeterince algılayamama sorunu vardı. Bazı Belediye başkanları rahatının bozulmaması ve halkında Kent Konseyinden bir haber olduğu yerlerde Kent Konseyleri yeterince gelişemedi. Çanakkale yani sizler, bu kentin saygın, katılımcı, demokrat insanları: Demokrasiye özgürlüğe inananlar bunu adım adım, mahalle mahalle, katılımcı demokrasi anlayışına sahip çıktınız. Bu önemli bir olgudur. Bu konuda kendinizi ne kadar alkışlasanız, ne kadar övünseniz yeridir. Çünkü bir kentte yaşarken kentin sorumluluğunu üstlenmiş oluyorsunuz. İşin kolaycılığı da var “ben kendi işime hayatıma bakarım seçilenler bu işleri yapsın yaptığı kadar” noktasında olabilirsiniz. Ama sizler sorumluluk alarak engelli, kadın, çevre, çocuk, gençlik ve mahalle meclislerini oluşturdunuz. Çalışma guruplarını kurdunuz. Seçmen beyannamesini hazırladınız. Ben aday olarak seçmen beyannamesine aynen uyacağımı deklare ediyorum. Yarın bunun hesabını benden sorabilirsiniz. Seçilir de uymazsam bana bunu her zaman hatırlatabilirsiniz. Şu anda hepimiz kendi evimizde TV başında oturup, toplantılara katılmayabilirdik. Ama bu bize mutluluk getirmiyor. Bir arada olmak sorunları konuşmak çözüme ortak olmak hepimizi mutlu kılıyor. Bu kente bir şeyler katabilmenin sevincini yaşıyoruz. Bu vesile ile seçimlerini tamamlayan meclislere başarılar diliyorum. Ben özellikle ilk başta büyük emek sarf ederek bu sürecin bugünlere gelmesine katkı sunan yürütme kurullarına teşekkür ediyorum."
“Mücadelemiz sürecek”
Mahalle meclislerinin kuruluşunun önemine dikkat çeken Başkan Gökhan; “Bu noktada önümüzdeki süreçte duyarlı olduğumuz konular var. Bunları el birliği ile çözmek için çaba göstereceğiz. Mahalle meclisleri kuruldu. Mahalleli kendi sorununu kendi takip edecek. Kendi çözümünü beraberinde getirecek. Hiç kimseye muhtaç olmadan kendi işimizi mahalle ve kentimizde güzel güzel yaşamayı becereceğiz. Bize yapılan saldırıları da savuşturacağız. Demokrasi düşmanlarının saldırılarından kendimizi uzak tutacağız. Kentin birçok farklı dinamikleri, birbiri ile çıkar ilişkisi olmayan, siyasi bağlılığı olmayan insanlar bir arada toplanabildiysek bu mecburiyet değilse gönüllü geldiysek bundan daha büyük bir kentlilik mutluluğu olabilir mi. Bu süreçte çevre, kadın hakları mücadelemize devam edeceğiz. Onlara karşı yapılan şiddete karşı mücadele ederken çocuk yaşta evliliklere tepkimizi de göstereceğiz. Engellilerimizin hakları için çalışmaya devam edeceğiz. A’dan Z’ye ne yapmamız gerekiyorsa gençlerimiz, kadınlarımız, yaşlılarımız, engellilerimiz, çocuklarımızla yapacağız. Önümüzde mutlu günler olacağını müjdeleyebilirim” dedi.
“Bizim çıkar beklentimiz yok”
Kent Konseyi Başkanı Saim Yavuz da “Bu vaatleri, söylenenleri unutmuyoruz; seçmen beyannamesine uyulmadığı takdirde belediyenin yakasına yapışacağımız bilinmelidir. Çanakkale’nin bütün enayileri burada çünkü; buradaki insanların kurumlarda iş bitirmek, mevki sahibi olmak, kazanç elde etmek gibi bir dertleri yok. Enayi değil miyiz? “Çıkarsız selam bile verilmez” zihniyetinin egemen olduğu bir toplumda, zamanını ayırarak, hatta ceplerinden para harcayarak, emek vererek kentleri için çalışan insanlar, sizler “enayi” değilsiniz de nesiniz? Hep beraber enayiler topluluğu olduğumuz ilan edelim de kimseler bizim bu enayiliğimizden rahatsızlık duymasın. Bizim siyasi bir beklenti ve ikbalde de gözümüz yok. Bunlar için burada değiliz. Siyasete girmek isteyen ya da emek veren arkadaşları tebrik ediyorum. Bizlerden daha iyisini nerede bulacaklar. Çünkü o arkadaşlarımız da oralarda da kentleri ve hemşehrileri için çalışacaklardır. Nerden biliyoruz? Çünkü enayiler de ondan. Kent Konseyinin de siyasetle uzaktan yakından ilgisinin olmadığını herkes bilsin. Bilmeyenlerde öğrensinler” dedi ve meclisler ve çalışma gruplarından geceye katılan “enayileri” sahneye davet ederek hem katılımcılara tanıttı hem de emeklerinden dolayı teşekkürlerini sundu.